Çin’in panda tahvil piyasası 2005 yılında kurulmuştur. Türkiye’nin Panda piyasasına açılacağının sinyalleri geldikten sonra, “Panda piyasası nedir?”, “Nasıl gelişim göstermektedir?” ve “Panda piyasasına dair güncel gelişmeler nelerdir?” gibi sorular kamuoyu tarafından merak edilir hale gelmiştir.

Panda tahvil piyasası yabancı kuruluşların yuan cinsinden tahvil ihracında bulunabilmelerini sağlamaktadır. 2005-2014 yılları arasında çok az tahvil ihracı gerçekleşmiştir. 2015 yılından itibaren panda tahvillerinde canlılık yaşanmaya başlamıştır.

10 yıl boyunca Panda tahvillerininde canlılık yaşanmamasının sebebi düzenleyici ve denetleyici kurumun koştuğu şartların katı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu şartlar daha çok, kredi derecelendirme kuruluşların verdiği notlar veya bulundurulması gereken en düşük varlık limiti ile ilgili teknik ayrıntılardır.

2010 ve 2015’de Panda tahvillerinin önünü açmak için adımlar atılsa da en büyük adım 2016 gelmiştir. 2016’dan itibaren tahvil ihracında bulunacak olanlara, eğer Çin içerisindeki yan şirketi için kaynak sağlamak istiyorsa dış borç ile ilgili şartlar hafifleştirilmiştir.

Aylık bültenimize abole olun veri gazeteciliğine dayanan etraflı analizlerimizi kaçırmayın!

(2004’ten beri ne gibi düzenlemeler yapıldığını ayrıntılı öğrenmek istiorsanız “2016 Panda Tahvil Piyasası Raporuna”(Çince) bakabilirsiniz.)

Bunun haricinde, Çin Merkez Bankası’nın 2014’te bir çok kez faiz indiriminde bulunması Panda piyasasından tahvil çıkartarak kaynak edinmenin maliyetini de düşürmüştür. 2017’deki azalışın en büyük sebebi Çin’de finansman maliyetlerinin yükselmesinden kaynaklanmaktadır. Çin, borç yükünü azaltmak istediği için sermaye çıkışı kontrollerini sıkılaştırmıştır. Bu da Panda piyasasının küçülmesine yol açmıştır.

Çin’in borç hassasiyeti, panda piyasasının hızla büyümesinin önündeki en büyük engellerden biridir. Çin-ABD ticaret savaşı da Çin’in borç hassasiyetini artırmaktadır ve borçla mücadelesini zorlaştırmaktadır. 2016’da ABD’nin Çin’e karşı ticaret açığı 367 milyar dolardır. Eğer Trump bu açığı düşürmek için gerekli adımları atarsa Çin’in ihracatında daralma olacaktır. Bu da Çin’i sermaye çıkışlarını daha sıkı kontrol etmeye zorlar.

⇒ABD Yaptırımları Türkiye-Çin İlişkilerini Nasıl Etkiler?

Bir diğer sebeb de ucuz doların gelişmekte olan ülkelerden çekilmesidir. FED faiz artırdığı bir dönemdedir.

Ticaret savaşı Çin’in Panda piyasasını yatırımcılar açısından daha az çekici yapmaktadır.  Fakat Panda piyasasından tahvil ihrac etmenin popülaritesinin genel manada arttığı da gözden kaçırılmamalıdır.

Almanya otomobil endüstrisinin ileri gelen şirketlerinden Daimler Panda piyasasına 2014’te girmiştir. Kanada Ulusal Bankası 2016’da tahvil ihracı için bu piyasaya ilk kez girmiştir.

Çin, gelişmiş ülkelerden talebin daha fazla olmasını istemektedir.

Çinliler, Panda piyasasının Kuşak Yol projesiyle birlikte büyüyeceğinden ümitlilerdir. Yuan’in uluslararası alanda kullanımının artması için panda piyasasını çok önemli görmektedirler.

Türkiye Dim Sum piyasasından da yuan cinsinden tahvil ihracında bulunabilir ve bunu değerlendirmelidir.

Pakistan ve Filipinler bu yıl içinde panda piyasasından tahvil ihracında bulunmayı planlamaktadır.

Bloomberg, Pakistan’ın panda piyasasına gireceği haberini “ IMF raporunu reddeden Pakistan tahvil gözlüyor, Çin Finansmanı” başlığıyla duyurmuştur.

Bu yıl Panda piyasasından tahvil ihracında bulunanlar arasına Macaristan da girmiştir. 1 milyar dolar devlet tahvilinde bulunmuşlardır. Tahvilin faiz oranı %4.85’tir. Yuan cinsinden ihrac edilen bu tahvil Euro’ya swap edilecektir. Burdaki amaç kur riskini ortadan kaldırmaktır.

Macaristan’ın Panda piyasasına girmesinin en büyük sebeplerinden birisi Hongkong’daki Dim Sum tahvil piyasasına göre faiz oranlarının daha düşük olmasıdır.

Dim Sum ve Panda piyasası arasında ciddi rekabet vardır. 2015’te Dim Sum piyasasından finansman sağlama maliyeti artınca Hongkong’daki büyük Çin sermayeli yabancı inşaat firmaları Panda piyasasına kaymışlardır.

Panda piyasasından tahvil ihracında bulunanaların birçoğu zaten bu Çin sermayeli yabancı inşaat firmalarıdır.

Bu inşaat firmalarını, Çin’in ekonomi politikaları doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla Panda piyasasından ihrac edilen tahvil buna göre değişebilmektedir.

Reuters’ın Haziran 2018’deki bir haberine göre iki Çin gayri menkul geliştiricisi Panda piyasasında ihrac edecekleri tahvilleri iptal ettiler. Bunun başlıca sebebi borca dayalı büyüyen inşaat sektörünün hızını kesmek. Hatta habere göre düzenleyiciler gayri menkul geliştiricilerinin tahvil almasını önlüyorlar.

Bloomberg ise yine Haziran’da “Çin’in Borç Krizi, Dim Sum Pazarı’nın Canlandırılmasına Yardım Ediyor” başlıklı bir haber yayınladı. Haberde 13 tahvilin iptal edildiği yazıyor. Nedeni hükümetin borçlarla olan mücadelesinin etkisinden endişe duyulduğu belirtiliyor.

Bloomberg ve 2017 Panda Piyasası Raporu’ndan aldığımız verileri birleştirerek iki piyasadaki tahvil ihrac tutarlarını karşılaştırdık. Dim Sum piyasasında 4 yıldan sonra ilk defa artış var. Panda piyasasındaki tahvil ihracları da bu yıl tekrar artıyor. 2018’in ilk yarısına göre iki piyasa da şuan kafa kafaya gidiyor.

Dim Sum mı yoksa Panda mı sorusunun cevabı yıldan yıla değişebilmektedir. Türkiye Dim Sum piyasasından da yuan cinsinden tahvil ihracında bulunabilir ve bunu değerlendirmelidir.

2017’nin başında Çin’in yaklaşık 3 trilyon dolar döviz rezervi bulunmaktaydı. Bu rakam son beş yılın en düşüğüydü. Dolayısıyla Çin de sermaye kontrollerini 2018’e kadar sürekli yükseltmiştir. Bu da panda piyasasını ister istemez etkilemektedir. Şuanda 2018 ilk yarısı itibariyle tekrardan döviz rezervlerinin bir miktar azaldığı görülüyor.


kaynak: tradingeconomics.com

Bu nokta Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir. Çünkü Panda piyasasından tahvil çıkartmanın maliyeti elbetteki bizim için de çok önemlidir.

Panda Piyasasına Eleştiriler

Yabancı şirketler Panda piyasasının ne kadar pazara yönelik olacağını merak etmektedirler. Bir yıl tahvil ihracında sert yükseliş olabilirken, bir sonraki yıl alınan bazı tedbirler sonrası toplam tahvil ihracı düşebilmektedir. Yabancılar oyunun serbest piyasa kurallarına göre oynanmasını istemektedir. Şuan için Panda piyasasına çekinceli davranılmasının en büyük sebeplerinden birisidir.

Panda piyasasının uluslararasılaşmaya ihtiyacı olduğu da çok açık. Piyasa kurulalı onu aşkın sene oldu fakat hâlâ yurtdışındaki Çin sermayeli firmalar ilgi gösteriyor. Yabancıların ilgisi az. 2017’de tahvil ihrac edenlerin %73’ü Hongkong’da, Karman Adaları’nda, Bermu’da veya bunun gibi benzeri adalarda faaliyet gösteren Çinli firmalarıydı. Piyasanın uluslararasılaşma sorunu olduğu çok açık.

Panda piyasasına getirilen bir başka eleştiri ise onay sürecinin yavaş ve şeffaf olmaması. Sürecin yavaş işlemesi yabancıları bıktırıp vazgeçebiliyorlar. Sürecin ağır işlemesinin sebeplerinden birisi de bütün belgelerin Çince istenmesi. Birçok belge İngilizce ve bunların Çince’ye çevrilmesi ayriyeten önemli bir iş yükü oluşturuyor.

Yine Panda piyasasının denetleyici ve düzenleyicilerine getirilen bir eleştiri ise sermaye kontrollerinin yavaşlatıldığı bir dönemde yurtdışı yatırım şartı yükseltilebiliyor. “Piyasanın önünün açılması isteniyorsa neden bir taraftan zorlaştırıp bir taraftan kolaylaştırılıyor” diye sorular gelebiliyor.

Şuan için çok küçük olan bu piyasayı daha birçok düzenleme bekliyor gibi.

Türkiye Panda Piyasasına Neden İlgili?

Öncelikle belirtmek gerekir ki bu yöneliş siyasi bir mesaj içeriyor. Politik nedenlerden ayrı tutamayız.

Panda piyasasının adını ilk defa Şubat 2018’de Mehmet Şimşek’ten duyduk. Mehmet Şimşek bunu finansman çeşitlendirmesi olarak açıkladı.

⇒Türkiye’nin Çin’e İhracatı ve Çin’den İthalatı

2017’de Türkiye Çin’e karşı 20,4 milyar dolar ticaret açığı vermiştir. Dolayısıyla Çin ile ticarette üzerimizde bir döviz bulma baskısı oluşuyor.

Hazineden sonra bankalar da panda piyasasından tahvil ihrac ederse, bankaların ithalatçı müşterileri bu Yuan’i Çin’den mal satın alımı için kullanabilir. Türk lirası, dolara nazaran yuan karşısında daha yavaş değer kaybettiği için bizim daha çok işimize gelir.

Ayrıca böylelikle finansman açısından piyasaya rekabetçi bir oyuncu sokulmuş oluyor. Alışageldiğimiz eurobond gibi tahvillere bağımlılık azalmış olur.

Bize kalırsa Türkiye sadece Panda piyasasını değil Hongkong’taki Dim Sum piyasasını da mercek altına almalıdır. Her ikisinden de yuan cinsinden tahvil ihracı yapmak mümkün. Finansman maliyeti hangisiyle daha düşük olacaksa o seçilebilir.

Aylık bültenimize abole olun veri gazeteciliğine dayanan etraflı analizlerimizi kaçırmayın!

[cite]