Eğitim maksadıyla yurtdışına çıkan Çinli öğrenci sayısı yıldan yıla artıyor. 2017 yılında 608 bin Çinli öğrenci eğitim amacıyla yurtdışına çıktı. 2016’da bu rakam 544 bindi ve aynı yıl bu öğrencilerin 188 bini eğitim için ABD’yi tercih etti. Diyebiliriz ki, her yıl yurtdışına çıkan Çinli öğrencilerin yaklaşık üçte biri ABD’yi tercih ediyor.
Aynı zamanda, ABD’deki öğrencilerin üçte birini de Çinliler oluşturuyor. Hindistanlılar %17 ile ikinci sırayı alıyor.
Ülkelere göre yurtdışında eğitim alan toplam Çinli öğrenci sayısına baktığımızda ABD’nin ardından ikinci sırayı Avustralya, üçüncü sırayı da İngiltere’nin aldığını görüyoruz.
Sabah gazetesinin yaptığı habere göre her yıl Türkiye’den yurtdışına 100 bin öğrenci gidiyor. Türkçe verilere ulaşmak daha zor olduğundan yıl yıl yurtdışına kaç öğrenci gönderdiğimizi hızlı bir Google aramasıyla öğrenmek zor. Lakin, Çin’e dair Çince bu tarz aramalar yaptığınızda verilere çok rahat bir şekilde ulaşıyorsunuz.
İki ülkenin, öğrenim çeşitlerine göre (lisans, yüksek lisans, değişim programı) karşılaştırmasını yapabilmek için daha ayrıntılı veri setine ihtiyaç var.
Eğer Türkiye ABD’ye öğrenci gönderme ve yabancı dil eğitimi hususunda lakayt davranırsa tarihî bir hata yapmış olacak.
Eğer denildiği gibi geçen yıl Türkiye’den yurtdışına 100 bin öğrenci gittiyse, Çin’e oranla (2017 rakamının 680 bin olduğunu hatırlatalım) bu rakam daha iyi. Fakat Türkiye’den yurtdışına gidiş genelde değişim programı vasıtasıyla kısa dönem için oluyor.
Örneğin, 2016’da ABD’ye giden 188 bin öğrenciden 148 bini F1 vizesi (öğrenci vizesi) ile, 38 bini J1 vizesi (değişim programı) ile ve 2 bini de M1 vizesi (meslek yüksek okulu) ile okuyor. Bu dağılımın aşağı yukarı Avrupa’ya giden Çinli öğrencilerde de böyle olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de yurtdışına eğitim amaçlı giden öğrencilerin 55 bini Erasmus ile kısa dönem için yurtdışına çıkıyor.
Batı, özellikle de ABD, teknolojinin merkezidir. Buralara lisans, yüksek lisans ve doktora için daha fazla öğrenci gönderilmesi elzem. Bu gidişle Çin ve Hindistan nüfus avantajlarını da kullanarak Batı’dan teknoloji öğrenme işinde epey fark atacaklar.
Tam bu nokta Trump yönetimini de endişendiriyor. Teknolojik üstünlüğün Çinlilere geçebilecek olması ihtimali Trump’ın Çinli öğrencilere verilen vizelerde kısıtlama yapmasına neden oluyor. Hem de ABD’nin “farklılıklara saygı” gibi en temel değeri ile çelişmesine ve Çinli öğrencilerin ABD’de yılda yaptıkları $12 milyar harcamaya rağmen.
ABD’de çalışan Çinli yapay zeka uzmanı sayısı, Çin’de çalışan Çinli yapay zeka uzmanlarından daha fazla. Ya bunlar geri dönerse?
Daha ilginci, 1978-2017 yılları arası yurtdışına giden Çinli öğrencilerin %73,87’si ülkesine geri döndü. 2016’da olduğu gibi 2017’de de, yurtdışında eğitimini alıp ülkesine dönenlerin, yurtdışına okumak için çıkanlara oranı %79 olarak gerçekleşti. Böyle yazınca Trump’ın endişesi daha iyi anlaşılıyordur herhalde. ABD’nin bir nebze içini rahatlatan istatistik, doktorasını ABD’de yapmış Çinlilerin %80’inin ABD’de kalmayı tercih ediyor olması.
Çin yurtdışına öğrenci göndermede fazlasıyla iştahlıyken, Türkiye’nin bu konuda stratejisi daha farklı. Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Türkiye’nin dış politikaları gereği ABD’ye öğrenci göndermeyeceğini açıkladı. Türkiye, ABD’ye gönderdiği yüksek lisans ve doktora öğrencilerine 35 milyon dolar harcıyormuş.
Mühendislik, işletme gibi alanlar için öğrenci göndermeyecekmişiz ve yıllık “kazancımız” $20 milyon olacakmış. Programları basit tutuyorlarmış, öğrenciler rasyonel bir gelişim gösteremiyormuş. Bakan Yardımcısı ABD’deki üniversitelerin kalitesini unutmuş olsa gerek. ABD yerine Türkiye, Uzakdoğu’ya öğrenci gönderecek. Ama sıkıntı şu ki, Çin’de verilen İngilizce eğitimlerin kalitesinin birkaç vitrin program hariç yerlerde süründüğünü Bakanlık basit bir araştırma ile öğrenebilirdi.
Bilim dili İngilizcedir. Eğitiminizi Çince de Japonca’da öğrenseniz bilimi İngilizce çevirilerinden öğreniyorsunuz. Aslından öğrenmek her zaman için en mantıklısı.
Fakat biz daha yabancı dil eğitimi zorunlu olsun mu olmasın mı diye tartışıyoruz. Uzakdoğu bile fazla gelebilir bize. Ne yazıktır ki Milli Eğitim Bakanlığı çok yanlış stratejiler izliyor.
ABD’ye öğrenci göndermenin önemini anlatmak abesle iştigal. Her yıl 350 bin Çinli öğrenci ABD’de 12 $milyar para harcarken 10 bin Türk öğrencinin harcayacağı bir kaç milyon dolar onlar için çerez parası. Türkiye, birkaç milyon dolar ile ABD’ye ekonomik ambargo koyacağını düşünmemiştir diye ümit ediyoruz.
Bölgesel rakiplerimiz İran ve Suudi Arabistan’ın ABD’ye bizden daha fazla öğrenci gönderdiğini unutmamak gerek. Herhalde İran’ın yerinde biz olsaydık yine “dış politikamız” gereği öğrenci göndermezdik.
Nijerya’nın, Nepal’in bizim önümüzde olduğunu görmek de çok iç açıcı bir tablo. Orta gelir tuzağını aşabilmiş ve Samsung gibi dev bir teknoloji firmasını yaratmış 51 milyonluk ülke Güney Kore’nin ABD’de bulunan öğrenci sayısı 58 bin. Çin ve Hindistan’ın hemen ardından üçüncü sırada geliyorlar.
Eğer Türkiye ABD’ye öğrenci göndermede ve yabancı dil eğitiminde kararlı bir duruş sergileyemezse tarihî bir hata etmiş olacak.
[cite]